Bu hafta Langlands programının yaratıcısı ve günümüzde yaşayan en büyük matematikçilerden biri olan Robert Langlands’tan bahsedeceğiz.
Langlands 1936 yılında, Kanada’da doğar. Çocukluğu Britanya Kolombiya’sında farklı şehirlerde geçer. Kimi zaman şişeler toplayıp fabrikaya götürerek, kimi zaman gazete dağıtarak, kimi zamansa ailesinin yanında çalışarak harçlığını çıkarır. Okulu ise hiç önemsemez, sadece arkadaşlarını görmeye gittiği yer olarak görür. Eğitimine devam etme veya üniversite okuma düşünceleri ona çok uzaktır -ta ki son sene İngiliz Edebiyatı dersi alana kadar. Langlands’ı çok başarılı bulan hocası, üniversiteye gitmemenin yeteneklerini ziyan etmek olacağını söyleyerek onu ikna etmeyi başarır.
Langlands Britanya Kolombiya üniversitesini kazandığında, o zamanlar yapıldığı üzere bir yetenek testine tabii tutulur. Kariyerini bilenleri şaşırtmayacak şekilde, test sonucunda matematik ve fizik alanlarında fazlasıyla yetenekli olduğu ortaya çıkar. Ona ilk önerilen muhasebecilik mesleğini yeterince heyecan verici bulmaz, bunun yerine matematikçi olmayı seçer. Danışman kendisini bunun bir doktora derecesi gerektirebileceğine dair uyarır ve Langlands doktoranın ne olduğunu bilmediğini hiç çaktırmaz!
Üniversiteyi bitiren Langlands, doktora için Yale Üniversitesi’ne gider ve 1960 yılında yarıgruplar ve Lie gruplarının temsil teorisi üzerine yazdığı tezini teslim eder. Bu arada evlenmiş ve iki çocuk sahibi olmuştur. Kariyerine Princeton Üniversitesinde önce öğretim üyesi, sonra da doçent olarak devam eder, arada bir seneyi ise Kaliforniya Berkeley Üniversitesinde geçirir. Aradığı cevapları bulamamak onu akademiden uzaklaşmaya iter, matematiği bırakmayı bile düşünür. Bu süreçte hayatında bir yenilik yapmak ister, bir arkadaşı da onu Türkiye’de bir sene geçirmeye ikna eder. Aradığı sonuçları gitmeden bulmasına rağmen planlanan Türkiye gezisi gerçekleşir ve Langlands bir senesini ODTÜ üniversitesinde, Cahit Arf’ın yan ofisinde geçirir. Konuşmayı öğrendiği ilk yabancı dil Türkçe olan Langlands’ın, Türkiye ile bağı hayatı boyunca devam edecektir.
Matematiğin birçok alanında önemli çalışmaları olan Langlands’ın en iyi bilinen çalışması, sayı teorisi ve temsil teorisi hakkında önceden hayal bile edilemeyen bağlar öngören ve Langlands programının temelini oluşturan varsayılarıdır muhakkak. Üstelik bu varsayılar ilk kez akademik bir makalede değil bir mektupta yazıya dökülür.
Bir seminerde André Weil ile karşılaşan Langlands, yeni çalışmalarını anlatmak ister. Böyle durumlarla çok karşılaşan Weil, büyük ihtimalle başından savmak için ona mektup yazmasını söyler. İşte Langlands’ın Weil’e yazdığı bu mektup çoğaltılarak diğer matematikçilerle paylaşılır, ve bu konudaki çalışmalar ileride Langlands programına dönüşür. Bu program üzerinde çalışan üç matematikçiye Fields madalyası kazandırır. Langlands kendisi sadece genç matematikçilere verilen Fields madalyasını alamaz, ama Abel, Wolf ve Steele ödülleri de dahil olmak üzere, matematik alanında verilen diğer prestijli ödüllerin neredeyse hepsine layık görülür. Aldığı maddi ödüllerle yaptığı şeylerden biri de Matematik Köyü’nü desteklemek olur, nitekim köyde açılan ilk dersliklerden biri de hala Langlands dersliği adıyla anılmaktadır.
Robert Langlands günümüzde Kanada’da 64 senedir evli olduğu eşiyle yaşamını sürdürüyor. Dört çocuğu ve birçok torunu var. Matematik alanında çalışmaları ise devam ediyor. 2018’de Türk Matematik Derneği’nin davetiyle İstanbul’a gelip Türkçe bir konuşma veren Langlands’ın Türk okurlarına yazdığı mektuba buradan ulaşabilirsiniz.