20. yüzyılın en üretken matematikçilerinden Macar matematikçi Paul Erdős (1913 – 1996) hem çalışmalarıyla, hem de yaşam tarzıyla öne çıkar. Daha çok kombinatorik, sayılar kuramı, kümeler kuramı, çizgeler kuramı ve olasılık alanlarında çalışmış Erdős 500’den fazla matematikçiyle beraber çalışmış, 1.500’den fazla makale yazmıştır.
Anne ve babası lise matematik öğretmeni olan Erdős evdeki matematik yazılarından kendi kendine okumayı öğrenir. 17 yaşında Budapeşte Üniversitesi’ne başlayan yetenekli genç 20 yaşında Chebyshev teoremini kanıtlar ve 1934 yılında henüz 21 yaşında doktorasını alır. Yahudiler için Macaristan’ın tehlikeli olduğu düşünen matematikçi aynı yıl Manchester’a ziyaretçi araştırmacı olarak gider. Sonrasında Amerika’ya Princeton İleri Araştırmalar Enstitüsü’nde(IAS) çalışmaya başlar. Ne var ki 50li yıllarda komünist olduğu gerekçesiyle Amerika’ya yeniden girme izni verilmez. O sırada Amerika’da bulunan Erdős ülkede kalmak yerine valizini toplayıp gider. Bu ifade aslında Erdős’ün yaşam tarzını da anlatır.
Maddi varlığa hiç önem vermeyen matematikçinin bütün eşyaları bir valize sığabilecek kadardır, ve Erdős iletişimin daha zayıf olduğu bir dönemde adeta çiçeklerden polen toplayan bir arı gibi dünyadaki matematikçileri sık sık ziyaret eder, hep yolculuk halindedir. Gittiği yerlerde çalışma arkadaşlarının evlerinde kalır. Ekmeğe tereyağı sürme gibi pratik becerileri bile olmayan Erdős ev sahiplerinden ona yemek yapmalarını, çamaşırlarını yıkamalarını ve sıradaki yolculuğu için gerekli ayarlamaları yapmalarını da bekler. O kadar çok kişiyle çalışmıştır ki matematikçilerin Erdős sayısı olarak bilinen bir sayıları vardır. Erdős’ün Erdős sayısı 0’dır, onunla birlikte makale yazmış birisinin Erdős sayısı 1, bu kişilerle bir makale yazmış kişilerinki 2’dir. Günümüzde yaklaşık 11.000 matematikçinin Erdős sayısı 1 ya da 2’dir.
Yeni teoriler üretmekten ziyade var olan soruları çözmesiyle bilinen Erdős ayrıca önemli bulduğu çözülmemiş sorulara 25 dolardan başlayıp bir kaç bin dolara kadar artan ödüller koyardı. Bugün bu ödülleri Ronald Graham devam ettiriyor.
Kendisine özgü bir dil kullanan Erdős örneğin çocuklar yerine ‘epsilon’, kadınlar yerine ‘patronlar’, erkekler yerine ‘köleler’, müzik yerine ‘gürültü’, alkol yerine ‘zehir’, emekli matematikçiler için ‘o öldü’, ölen birisi için ‘gitti’, tanrı için ‘SF (Supreme Facist, yani Yüce Faşist)’ kalıplarını kullanırdı. Neredeyse hayal ettiği gibi, bir konferansta bir geometri sorusunu çözdükten bir kaç saat sonra aramızdan ‘ayrılmıştır’.
Not 1: Paul Erdős’ün hayatını anlatan The Man Who Loved Only Numbers kitabı 1999 yılında Derya Kömürcü’nün çevirisiyle Sistem Yayıncılık’tan Yalnızca Sayıları Seven Adam adıyla çıkmış, ancak baskısı tükenmiş görünüyor.
Not 2: Matematikte kimi kanıtlar diğerlerinden çok daha güzel, çok daha estetiktir. Erdős de Yüce Faşist’in içinde en güzel kanıtları bulunduran bir kitabı olduğuna inanırdı. Harika bir kanıt gördüğü zaman ‘Bu kanıt Kitap’tan olmalı’ derdi. Martin Aigner ve Günter M. Ziegler’in yazdığı Proofs From the Book, matematiğin çeşitli alanlarından güzel kanıtları derliyor. Türkçe çevirisini Galatasaray Üniversitesi’nden Muhammed Uludağ‘ın yaptığı Kitap’tan Deliller 2009 yılında İstanbul Bilgi Üniversitesi yayınlarından çıkmıştı, ancak onun da baskısı tükenmiş gibi görünüyor. Çok güzel bir Türkçeyle çevrilmiş olan kitap için Muhammed Uludağ hocamıza teşekkür ederiz.