Amerikalı fotoğrafçı Jessica Wynne, 2018 yılında dünyanın birçok yerinden matematikçilerin kara tahtalarını fotoğrafladığı bir projeye başlamış. Kendisi yazanları anlamasa da bu tahtaları izlemenin soyut sanat eserlerine bakarken alınan estetik zevke benzer bir keyif verdiğini söylüyor. Bu ilgisi, arkadaş olduğu iki matematikçiyle sohbetlerinin ardından, matematik çalışmaları ve sanat eseri üretme süreci arasında paralellikler kurması ile şekillenmiş. Wynne daha sonra farklı üniversiteleri gezerek hem matematikçilerin tahtalarını incelemiş hem de yazılanları onların ağzından da dinleyerek, her matematikçiyi farklı kılan tarzları anlamaya çalışmış. Wynne’in fotoğraflarını derlerdiği Do Not Erase: Mathematicians and Their Chalkboards (Lütfen Silmeyin: Matematikçiler ve Kara Tahtaları) isimli kitabının bu yıl haziran ayında çıkması bekleniyor.
Kısmi türevli denklemler birden fazla bağımsız değişkeni barındıran karmaşık fiziksel olayları tasvir etmemizi sağlarken, çözümleri de epey zorlayıcı olabilen araçlar. Biyolojik öğrenme süreçlerinden ilham alınarak tasarlanan yapay sinir ağları teknolojisi sayesinde, kısmi türevli denklemlerin çözümünde ilerleme sağlandı. Bulunan yeni teknikleri öğrenmek için yazıya göz atabilirsiniz.
İçinde bulunduğumuz nisan ayı, “Matematik ve İstatistik Farkındalığı” ayı olarak anılıyor (Stres Farkındalığı ayı, Sezaryen Farkındalığı ayı ve Jazz Müziğin Keyfine Varma ayı gibi başka sıfatları da mevcut). Nisan boyunca iki disiplinin araştırmacıları üniversitelerde buluşup ortak etkinlikler düzenliyor. 1986 yılında ABD’de matematik farkındalığı haftası olarak başlayan etkinlik, 1999 yılında süre olarak bir aya genişletilip, bu ay boyunca özellikle tıp ve mühendislikte uygulaması olan matematik alanları vurgulanmaya başlanmış.
Geçtiğimiz hafta ABD’deki Marymount Manhattan Kolejinin matematik bölümü, pi sayısını kodlayan -kullanılan kelimelerin sırasıyla pi sayısının basamakları kadar harf içerdiği- düz yazı, hikaye ya da şiir yazma yarışması düzenledi. Zoom üzerinden düzenlenen okumalar sonucunda öğrencilerin yazıları ilginçlik ve uzunluk gibi kriterler gözetilerek oylandı. Birinci olan öğrencinin “Bozuk makinelere ağıt” isimli şiiri ilk 178 basamağı içeriyor.
Algoritmalar günümüzde birçok görevi bizden devralmış durumda. Yeni bir çalışmaya göre bazı durumlarda bilgisayarın verdiği kararlara, insanların verdiklerine göre daha çok güveniyoruz. Georgia Üniversitesinde yapılan araştırma yapılan işin zorluğu arttıkça, bir algoritmanın o işi yapabileceğine olan güvenin de arttığını gösteriyor. Araştırma ekibinin ilgilendiği bir diğer soru ise şöyle: Yaratıcılık isteyen, ya da ahlaki yargı bildirmeyi gerektiren görevlerde de algoritmalara güvenmeye devam ediyor muyuz?
22 Nisan, Bilişim ve İletişim Teknolojileri Alanındaki Kadınlar Günü’nü geride bıraktık. Bu özel gün, fen bilimleri, teknoloji, mühendislik ve matematik (STEM) alanlarındaki üniversite bölümlerinin ancak yüzde 25’ini oluşturan kadın öğrenciler hakkında farkındalık yaratmak amacıyla ortaya çıkmış. Uluslararası eğitim başarılarını değerlendirme kuruluşu ve Unesco’nun yürüttüğü bir çalışma, bilim ve matematik alanlarındaki kadın öğretmenlerin kendilerine güvenli bir duruş sergilemelerinin bu alanlara yönelmeyi düşünen kız öğrenciler açısından önemli olabileceğini gösteriyor.
Pisagor Okulu yaz programlarına başlıyor. Programlarda genel olarak sınavlardan bağımsız şekilde, öğrencinin matematiğe bakış açısını geliştirme amaçlanarak temel matematik konuları işlenecek. Haluk Memili’nin vereceği, zoom üzerinden gerçekleşecek 5 ayrı ders hakkındaki bilgilere buradan ulaşabilirsiniz.
